Ali. Fabrikada çalışıyor. Ağır yük kaldırıyor. Belini her defasında öne eğip kaldırıyor. Bir gün bir koli kaldırırken beline öyle bir ağrı saplanıyor ki. Gözünün önü kararıyor. Zor bela oturuyor. “Geçer nasılsa” diyor ama geçmiyor. Artık yürürken bile zorlanıyor. İşe gitmek zor ama gitmezse maaş kesilecek. Gitse çalışamayacak. Bir arada kalıyor.
Bir de Ayşe var. Tekstil fabrikasında ütü yapıyor. Saatlerce. Öne eğiliyor. Kolu yoruluyor. Omuzları tutuluyor. “Dişini sık Ayşe” diyor ama bir gün ütü masasını yerinden oynatırken omuzda bir acı. Kolunu kaldıramıyor. Doktora gidiyor. Kas yırtılması. “Ameliyat lazım” diyor doktor. Ameliyat mı? İşten uzak kalacak. Para yok. Evde çocuklar aç. Kocası da çalışamıyor. Ne yapacak şimdi?
İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimleri: İhmal Edilen Hayati Dersler
Ali de Ayşe de iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği eğitimi aldı aslında. Ama ne oldu? Hiçbirini ciddiye almadılar. Eğitimi dinlerken akılları başka yerdeydi. “Bize bir şey olmaz” dediler. Sırt kaslarını nasıl koruyacaklarını gösterdiler. “Hadi canım, o kadar ağır değil ki” dediler. Yanlış kaldırdılar, yanlış taşıdılar.
Oysa iş yerinde verilen eğitimler tam da bu anlar için var. Yanlış kaldırma, belini zorla. Yanlış oturma, boynunu zedele. Tekrarlayan hareketler, omzunu yıprat. Bunların hepsi eğitimlerde tek tek anlatılıyor. Ama anlatılanlar işte böyle kulağın birinden girip ötekinden çıkarsa, o eğitimler boşuna yapılmış oluyor.
Evdeki Çalışmalar da Güvenlik İster
Evde çalışan ev hanımları? Onlar için kimse eğitim vermiyor belki ama aynı riskler orada da var. Elif. İki çocuk annesi. Bebekleri taşırken belini zorluyor. Çamaşır sepetini kaldırırken sırtını geriyor. Bulaşık makinesine eğilirken belini iki büklüm yapıyor. Gebelikte zaten bel ağrısı başlamıştı. Şimdi iki çocukla daha da arttı. Kolları yoruluyor. Bel ağrısı geçmiyor. Uyumak ne mümkün.
Ama Elif’e kimse belini nasıl koruyacağını, yükü nasıl kaldıracağını, nasıl dinleneceğini öğretmedi. Onun aldığı bir iş sağlığı ve güvenliği eğitimi yoktu. Ama olsaydı belki şimdi bel ağrısından değil, çocuklarıyla keyifli vakit geçirmekten bahsediyor olurdu.
Göz Ardı Edilen Eğitimlerin Bedeli
Ali’nin bel ağrısı. Sadece yanlış kaldırmadan mı? Hayır. Uyku düzensizliği var. Her gün mesai. Akşam geç saatte uyuyor. Sabah erkenden kalkıyor. Uyku yoksa kaslar dinlenmez. Kaslar dinlenmezse ağrı geçmez.
Ayşe’nin omuz yırtılması. Sadece o ütü masasını çekerken mi oldu? Hayır. Zaten aylarca omzunu zorlaya zorlaya kası inceltti. Küçük küçük yıprattı. En son bir harekette koptu.
Elif’in bel ağrısı. Bebekleri taşırken mi başladı? Belki. Ama belki de ev işlerini yaparken zaten zorladığı beli gebelikte iyice hassaslaştı. Şimdi o hassas bel yükü kaldıramıyor.

Ağrıyı Dinlemek, Eğitimleri Hatırlamak
Ağrı aslında vücudun sesi. Bağırıyor. Ama kimse duymuyor. “Burada yanlış bir şey var” diyor. “Bu hareket doğru değil” diyor. Ama Ali, Ayşe, Elif… “Hadi canım, ne olacak” diyor. Ama oluyor. Ağrı sinyal veriyor. “Dur, dinle, düşün” diyor. Ama herkes o sesi susturmak istiyor. İlaçla, kremle, masajla.
Ama ağrının sebebi geçmeden ağrı geçer mi? Hayır. O yüzden iş sağlığı eğitimlerinde anlatılanları gerçekten öğrenmek gerek. Kulaktan dolma bilgilerle değil, gerçekten doğru tekniklerle.
Deli Cesareti mi, Sağduyu mu?
Ali, her gün ağır yükü tek başına kaldırıyor. Kimseye sormuyor. “Ben yaparım” diyor. Bel ağrısı başladığında da, “Geçer nasıl olsa” diyor.
Ayşe, omzunu zorluyor. Biraz dinlense, mola verse, belki o kas yırtılmazdı. Ama o diyor ki “Ben güçlü kadınım. Bana bir şey olmaz.”
Elif, çocukları taşırken, “Bunlar benim çocuklarım, ben taşırım” diyor. Ama her seferinde beline bir yük daha biniyor.
Deli cesareti mi bu? Yoksa sağduyusuzluk mu?
Bazen güçlü görünmek adına, kendimizi zorluyoruz. Kendimize zarar veriyoruz. Halbuki sağlıklı kalmak, uzun vadede daha güçlü olmak demek. Ama bunu kimse düşünmüyor.
Evde, İşte, Her Yerde: Eğitimler Hayat Kurtarır
İş sağlığı ve güvenliği eğitimi sadece iş yerinde verilen bir ders değildir. Evdeki yük kaldırma da, çocuk taşırken eğilme de, mutfakta eğilip kalkma da bu eğitimin bir parçasıdır. Elif, ev hanımı diye iş sağlığı eğitimi almadı. Ama o da tıpkı Ali gibi, Ayşe gibi ağrılardan muzdarip.
Eğitim sadece dinlemekle bitmez. Anlamak ve uygulamak gerek. Ağır yük kaldırırken dizleri bükmek. Uzun süre aynı pozisyonda kalmamak. Otururken bel desteklemek. Uykusuz kalmamak. Dinlenmek.
Ali, Ayşe, Elif… Hepsi şimdi bu eğitimlere çok daha fazla kulak vermiş olmayı dilerdiler. Ama iş işten geçti.
Sen geçirmeden öğren.
Evde, işte, her yerde. Vücudun sinyallerini dinle. Ağrıyı susturmaya değil, nedenini bulmaya odaklan. İş sağlığı eğitimlerini dikkatlice dinle. Kendini korumayı öğren. Çünkü uzun vadede en büyük kazancın sağlığın olacak.
Sağlıkta buluşalım.