Akupunktur Nedir?
Akupunktur, vücut yüzeyinde bulunan akupunktur noktalarının çok ince iğneler batırılarak iğnelenmesi ile hastalıkların tedavi edilmesini amaçlayan bir uygulamadır.
Latince acus (iğne) ve puncture (batırmak, delmek) kelimelerinden oluşmaktadır. Akupunktur noktaları vücudumuzu kaplayan deride çizgisel meridyenler üzerinde yer alırlar. Akupunktur tedavisinde bu noktalar iğnelenme, basma, ultrason, ışık veya elektrik akımı ile uyarılabilirler.
Vücudumuzda 2000’den fazla akupunktur noktası bulunmaktadır.
Bu noktalar meridyenler üzerinde yerleşmiştir ve “Qi” olarak isimlendirilen bir enerji akışı oluştururlar. Bu enerji akışındaki kesinti hastalıklara yol açar. Belirli noktalara akupunktur tedavisi yapılması ile bu akış düzeltilmekte ve sağlıklılık hali desteklenmektedir.
Akupunktur tedavisi en çok ağrı tedavisi için kullanılmaktadır. Ancak aslında akupunktur sadece şikayetleri ortadan kaldırmaz, hastalıkları da tedavi eder.
Günümüzde vücudun genel sağlığı için, stres yönetimi, zayıflama gibi pek çok durumda da kullanımı gittikçe artmaktadır.
Akupunktur tedavisinin tarihçesine baktığımızda günümüzden 4000 yıl önceye kadar dayandığını görmekteyiz. İlk başlarda taşların sivriltilerek deride belli noktalara batırılarak uygulanmış, yıllar içinde kemik ve ağaçlardan elde edilen çubuklar iğne şekline getirilip kullanılmıştır.
Günümüzde tüm dünyada akupunktur klinikleri kurulmuş ve akupunktur eğitimleri verilmektedir.
Akupunktur Tedavisi Nasıl Etki Etmektedir?
Akupunktur etki mekanizması son 60 yıldır daha fazla araştırılmaktadır. Özelleşmiş sinir liflerini içeren (A delta, A beta ve C lifleri) duyusal sinir yolakları ve inen sinir sitemi yolakları haritalandırılmıştır.
Opioid ve non-opioid nöropeptiler, seratonin, nörepinefrin, dopamin, sitokinler, glutamat, nitrik oksit, GABA gibi nörotransmitterlerinde olduğu pek çok biyokimyasal madde belirlenmiştir. Akupunkturun ağrı giderici etkisinde doğal olarak salınan opioid nöropeptidlerin (enkefalin, endoirfin, dinorfin, endomorfin, nosiseptin gibi) etkili olduğu gösterilmiştir.
Opioid olmayan peptitlerden substans P, vazoaktif intestinel peptit, migren patogenezinde santral bir rolü olan kalsitonin gen ilişkili peptitin akupunkturun hem analjezik hem de antiinflamatuvar etkilerindeki rolleri araştırılmıştır.
Akupunktur noktalarının %70-80’i tetik noktalarla aynıdır. Kasların motor noktaları ile pek çok akupunktur noktası eşleşmektedir. Bu noktalarda düşük elektriksel direnç vardır ve noktaların kendine özgü fonksiyonları bulunur.
Akupunktur uygulaması ile ağrı giderici etkisinin yanı sıra endorfin, seratonin, enkefalin, kortizol gibi maddelerin salınımı ile depresyon giderici, inflamasyon azaltıcı, immun sistemi düzenleyici, mutluluk hali oluşmasını sağlayıcı etkisi de olmaktadır.
Barsak hareketlerinin düzenlenmesinde ve glikoz metabolizması üzerine pozitif etkileri vardır.
Akupunkturun etkili olduğu gösterilen birçok biyokimyasal ve sinyal yolakları olmakla birlikte en önemli yolaklardan biri pürinerjik sinyal yolaklarını direk etkilemesidir.
Tüm sinir iletilerinde ATP kofaktör olarak kullanılmaktadır ve vücut pürin düzeylerini primer sinyal olarak kullanmaktadır. Pürinerjik sinyal yolakları migren, baş ağrısı, immün disfonksiyon, inflamasyon, kanser, otizm, Alzheimer hastalığı, kardiyovasküler hastalıklar, endokrin fonksiyon, embriyolojik gelişim, gastrointestinal sistem gibi pek çok farklı klinik alanda merkezi bir rol üstlenmektedir.
Biyokimyasal etkilere ek olarak akupunktur ayrıca santral sinir sitemini direk olarak etkilemektedir. Spinal refleks etkisi ile akupunktur kas gevşemesini sağlar, viseral organları etkiler.
Akupunktur beyinde fonksiyonel bağlantıları ekilemekte, stres ve hastalık nedenli limbik yapılardaki aktiviteyi azaltıp hipotalamustaki regülasyonu iyileştirmektedir.
Ayrıca dinlenme, gevşeme, sindirim ve doku iyileşmesi ile ilişkili sinir sistemi olan parasempatik aktivitenin düzenlenmesinde de etkilidir.
Akupunktur Yapılırken Ne Hissedilir?
Akupunktur çok ince iğnelerle uygulanmaktadır. İğne yerinde çok hafif ağrı çoğu kişide oluşmaktadır. İğne ağrı ya da baskı hissi oluşturan noktalara uygulanmaktadır.
İğneler tedavi sırasında ısıtılabilir ya da düşük düzeyde elektrik akımı uygulanabilir. Akupunktur sonrasında gevşemiş hissedenler olduğu gibi enerji düzeylerinde artış hissedenlerde olmaktadır.
Akupunktur noktasını uyarmak için iğne batırmak yerine sıcak, basınç, friksiyon, kupa veya elektromanyetik enerjide kullanılabilmektedir.
Sıklıkla Hangi Durumlarda Akupunktur Uygulanır?
- Baş ağrısı (migren ve gerilim tipi dahil)
- Diş ağrısı
- Bel ağrısı
- Boyun ağrısı
- Osteoartrit (kireçlenme)
- Tenisçi dirseği
- Fibromiyalji
- Miyofasiyal ağrı sendromu
- Karpal tünel sendromu
- İnme rehabilitasyonu
- Solunum yolu rahatsızlıkları (Astım, alerjik rinit vb.)
- Kemoterapi ile ilişkili ve ameliyat sonrasında oluşan bulantı ve kusmalar
- Adet döneminde ağrılar ve kramplar
- Gastritis, irritabl barsak sendormu, hepatitler, hemoroid
- İnfertilite
- Anksiyete, depresyon
- İnsomnia
- Artritler
- Parkinson hastalığı
- Rinit, sinüzit
- Bağımlılık
Son 20 yılda akupunkturun etkinliği üzerine çok sayıda çalışma yapılmış ve 117 durumda etkinlik olduğuna dair veriler bildirilmiştir.
Pozitif etki kanıtlarının saptandığı durumlar alerjik rinit, diz osteoartriti, migren önlenmesi, kemoterapi ile ilişkili bulantı ve kusma (antiemetik ilaçlarla birlikte), kronik bel ağrısı, postoperatif bulantı ve kusma, postoperatif ağrı, gerilim tipi ve kronik baş ağrısıdır.
Potansiyel pozitif etkilerinin saptandığı durumlar akut bel ağrısı, akut inme, anksiyete, obezite, boyun ağrısı, aromataz inhbitörleri ile ilişkili eklem ağrıları, erişkinlerde astım, gebelik sırasında bel ve pelvik ağrı, perimenopozal ve poztmenopozal insomni, plantar topuk ağrısı, inme sonrası insomni, inme sonrasında omuz ağrısı, ambulatuvar anestezi, duyusal algı eşiğinin modülasyonu, kanser ağrısı, kanserle ilişkili yorgunluk, inme sonrası spastisite, posttravmatik stres sendromu, kabızlık, depresyon (antidepressanlarla birlikte), kuru göz, huzursuz bacak sendromu, kolorektal kanser rezeksiyonu sonrasında iyileşme, şizofreni (antipsikotiklerle birlikte), hipertansiyon (medikal tedavi ile birlikte), siyatik, omuz sıkışma sendromu (erken evrede egzersizle birlikte), insomni, irritabl barsak sendromu, doğum ağrısı, omuz ağrısı, sigaranın bırakılması (3 aya kadar), lateral dirsek ağrısı, inme rehabilitasyonu, temporomandibüler ağrı (çene ağrısı), menopoz sonrası sıcak basmalarıdır.
Akupunktur Tedavisi Sırasında Oluşabilecek Riskler Nelerdir?
Akupunktur tedavisi akupunktur konusunda eğitimli ve tecrübeli bir akupunkturist tarafından steril tek kullanımlık iğnelerle yapıldığında risk çok düşüktür. En sık yan etkiler iğnelerin batırıldığı alanda ağrı hissi, kanama, morarmadır.
Tek kullanımlık iğnelerle infeksiyon riski çok azalmıştır.
Ancak kanama eğilimi olan hastalar, pıhtılaşma bozukluğuna yol açan hastalığı olanlar, kan sulandırıcı kullananlarda daha fazla kanama ve morarma olabileceği için daha fazla komplikasyon olabilir. Metal allerjisi olanlarda veya iğne uygulanan yerde infeksiyon gelişmiş kişilerde akupunktur önerilmez.
Kalpte pacemakerı olanlarda elektroakupunktur uygulaması yapılırsa pacemakerın işlevinde bozulmaya neden olabilir.
Hamilelerde akupunktur uygulanırken daha dikkatli olunmalıdır, bazı noktaların uyarılması kanama ve erken doğuma neden olabilir.
Akupunktur Tedavisi Öncesinde Nelere Dikkat Edilmelidir?
Akupunktur tedavisi öncesinde herhangi özel bir hazırlık yapılmasına gerek yoktur. Bazen baygınlık hali, hastalanıyor gibi hissetme, baş dönmesi, mevcut şikayetlerde kötüleşme olabilmektedir.
Akupunktur Seansı Nasıl Uygulanır? Seans Sayısı ve Sıklığı Nasıl Belirlenir?
Akupunktur kişiye özel bir uygulamadır.
Seans sayısı ve sıklığı kişinin hastalığı ve durumuna göre belirlenmektedir. Başlangıç seans süresi 20 dakika ile 1 saat arasında değişmektedir. Seans sırasında oturmanız veya uzanmanız gerekecektir.
Akupunktur seansı sırasında vücudunuzda akupunktur iğnesi uygulanacak bölgelerdeki elbiselerinizi çıkarmanız istenecektir. Kullanılan iğneler birkaç santimetre uzunluğunda keskin tek kullanımlık iğnelerdir. Şikayetlerinize göre nokta seçimi yapılır ve bir seansta birçok nokta kullanılabilir.
İğne sadece cilt altına kadar batırılabileceği gibi kas içine kadar da uygulanabilir. İğne batırıldıktan sonra o bölgede birkaç dakikadan yaklaşık 30 dakikaya kadar bırakılabilir. Uzun süreli hastalıklarda seans sayısı artabilir ve daha sık seans uygulanabilir.
Şikayetlerde birkaç hafta içinde iyileşme beklenir. Akupunktur tedavi öncesinde seans sayısı, sıklığı ve maliyeti açısından bilgi edinmeniz önemlidir.
Hastalığın iyileşmesinde yeni başlangıçlı durumlarda daha hızlı bir iyileşme beklenirken uzun süreli iyileşme için seanslara devam edilmesi ve doktorun önerilerine uyulması önerilir. Mesela kronik ağrılı (3 aydan uzun süren ağrılı durumlar) durumlarda başlangıçta beklenti ağrının tümden geçmesi değil, ilerleyen seanslarda şiddetinin ve sıklığının azalması olmalıdır.
Akupunktur tedavisi öncesinde gerekli tetkiklerin yapıldığından ve doğru teşhisin konulduğundan emin olunması önemlidir. Doktorunuza akupunktur tedavisinin etkili olup olmayacağı konusunda danışmalı ve akupunktur tedavisini bu konuda yetkili bir hekime yaptırmalısınız.
Akupunktur tedavisinin etkinliğine dair 46 durumda orta/güçlü düzeyde kanıtlar bildirilmiştir. Akupunktur eğitimli bir uygulayıcının elinde güvenli bir tedavidir.
Özellikle ağrılı durumlarda hastalar bilinçsizce aşırı ilaç almaktadır. Fayda etme potansiyeli düşük olduğu halde ek olarak kullanılan her ilaç hastaya zarar verebilir. Bunun önüne geçebilmek için akupunkturun tedaviye eklenmesi zarar verme riskinin düşük olması ile önem kazanmaktadır.
Akupunktur hangi yas aralığında goruluyor